Kadın Modasının Güç Oyunu
Sonbahar/Kış 2025 sezonunun en çarpıcı trendlerinden biri takımlar ve kravatlar. Bu ikili, artık yalnızca ofis odalarının ciddiyetini yansıtmıyor; sokak stilinden gece davetlerine kadar geniş bir alanı domine ediyor. Kadınlar, kravatı yalnızca bir aksesuar olarak değil, stilin merkezinde yer alan güçlü bir ifade aracı olarak yeniden yorumluyor.
 
Yazı: Muhammet Bozkurt 
ELLE Türkiye Eylül sayısından alınmıştır.
Fotoğraflar: Launchmetrics Spotlight, Getty Images
Takım elbiseler günümüzde nasıl stilize ediliyor?
Ofiste: Klasik gri ya da siyah takım ve jilet gibi kesimli ince bir kravat ile modern ve güçlü bir görünüm.
Sokakta: Oversize blazer, sneaker ve ince bir kravat ile rahat ama cool bir kombin.
Partide: Saten gömlek, gevşek bırakılan kravat ve iddialı takılarla feminen bir kontrast.
Urban stilde: Renkli takımlar, crop top ve retro aksesuarlarla genç ve enerjik bir yorum.
Kravatlar, günümüz feminenliğinin, özgüvenin ve oyunbaz stilin de simgesi. Bazen birkaç düğmesi açık gömlek ile bir kokteylde, bazen ise jilet kesim bir takım içinde yüksek topuklularla iş toplantısında karşımıza çıkıyorlar.
Moda tarihinde erkek egemen bir parça olan takım elbise, kadınların gardırobuna ilk girdiği andan itibaren özgürlüğün, eşitliğin ve meydan okumanın sembolü haline geldi. Bugün ise bu tarihsel arka plan, sokak modasının hızına ve sosyal medyanın yaratıcı enerjisine ekleniyor. Takımı tişörtle eşleştiren bir sokak stili de, saten bir gömlekle partide tercih eden modern bir şehirli kadın görünümü de aynı sembolün farklı dilini konuşuyor.
Takım ve kravat trendinin yükselişi, bir anlamda modanın döngüselliğini de gösteriyor. 1920’lerden 90’ların minimalist yorumlarına kadar birçok dönemde kadınların gardırobuna damga vurmuş bu parçalar, bugün hem nostaljik hem de çağdaş bir tavırla yeniden karşımızda.
Takımı İlk Giyenler
Moda tarihine bakıldığında, kadınların takım elbise giymesi radikal bir adım olarak görülüyordu. Kadın maskülen giyimin öncülerinden biri olarak kabul edilen Alman asıllı Amerikalı sinema oyuncusu ve şarkıcı olan Marlene Dietrich, 1933’te Paris’e yaptığı bir gezide beyaz bir takım elbise giyer ve bu kıyafet nedeniyle polis tarafından uyarılır, o dönem Paris’te kadınların erkek stilinde pantolon giymesi yasaktır, bu tercihini maskülenliği feminenlikle harmanlayarak kendine özgü imajını ve kimliğini yansıtmak için yapmıştır. O, erkek giyim öğelerini kadın gardırobuna kazandırarak “Dietrich silueti” olarak anılan bir tarz oluşturmuştur.
1966’da ise Yves Saint Laurent’ın tasarladığı “Le Smoking” takımı, kadın modasında gerçek bir devrim niteliğindeydi. O andan itibaren takım elbise bu tasarım ile kendi gücünü, bağımsızlığını ve karizmasını göstermek isteyen kadınların da üniforması haline geldi.
Kravat renginin mesajı:
Kırmızı: Güç, ciddiyet ve iddia. İş görüşmelerinde güçlü bir etki yaratmak için doğru tercih.
Siyah: Zamansız ve gizemli. Gece davetleri için ideal.
Mavi: Güvenilirlik ve sakinlik. Ofis stiliniz için modern bir tercih.
Yeşil: Yaratıcılık ve tazelik. Sokak modasında öne çıkmak isteyenler için birebir.
Desenli / Çizgili: Oyunbaz ve kişisel. Klasik kuralları yıkan ve bir stil mesajı vermek için ideal.
Bugün kravat, gömlek yakasına bağlanan klasik bir aksesuar olmaktan çıkıyor; fiyonk gibi bağlanıyor, broş gibi takılıyor ya da bele dolanıyor. Bu dönüşüm, onun maskülen kodlarından sıyrılıp daha deneysel ve eğlenceli bir tarza büründüğünü gösteriyor.
Özetle, takımlar artık ne yalnızca erkek modasına ait maskülen bir kod ne de sadece ciddiyetin sembolü. Günümüz modasında onlar, ofisten partiye, sokaktan davete kadar farklı alanlarda stil yaratmanın en güçlü parçaları. Kravatlarla birleştiğinde ise hem geçmişin gücünü hem bugünün yaratıcılığını taşıyor. Kadın modasında takım ve kravat, artık kişisel tavrın ve modayla kurulan özgür bağın bir yansıması.
TD Medya Yalova sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
