Kapsayıcılık ve Moda: İki Adım İleri, Bir Adım Geri
Beden çeşitliliği bir dönem podyumların merkezindeydi. Fakat bugün aynı sahnelerde neredeyse yalnızca tek tip bedenler var. Moda geriye mi gidiyor?

Bir dönem, moda endüstrisinin daha kapsayıcı, daha çeşitlilik odaklı bir yöne evrildiğini umutla izliyorduk. Podyumlarda ilk kez farklı bedenlerde, farklı yaşlarda ve farklı formlarda modeller görmek umut vericiydi. Ancak son sezonlarda gördüklerimiz, bu ilerlemenin ne kadar kırılgan olduğunu yeniden hatırlatıyor.
İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight
İlkbahar/yaz 2024 defile sezonunda yaklaşık 400 büyük beden görünüm sergilenmişti. 2025’te bu sayı yarıya düştü. 2026 sezonunda ise sayılar daha da dramatik: 50’nin altına inmiş durumda. Sadece iki yılda büyük beden temsili neredeyse sekiz kat azaldı. Bu istatistikler yalnızca sayılardan ibaret değil, moda dünyasının beden çeşitliliği konusundaki yaklaşımına dair önemli bir gösterge.
İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight
Moda tarihine baktığımızda beden idealinin zamana göre değiştiğini görmek mümkün. 90’ların “heroin chic” döneminden 2010’ların “fit ve kıvrımlı” güzellik algısına, ardından gelen kapsayıcılık söylemlerine kadar beden politikası, moda dünyasının sessiz ama güçlü bir mesaj aracı oldu. Son birkaç sezondur defilelerde gördüğümüz bedenler ise bize bu sessiz mesajın kalıcı olmadığını söylüyor.
İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight
Üstelik bu yalnızca defilelerle sınırlı değil. Mağaza vitrinlerinden kampanyalara kadar, tek tip bedenin yeniden merkezde olduğunu görüyoruz. Yeni jenerasyon büyük beden modellerin sayısı her geçen sezon azalıyor. Orta beden ve büyük beden modeller yalnızca “kapsayıcılık temalı” projelere sıkıştırılıyor, ana akımda görünürlükleri neredeyse sıfırlanıyor.
İlkbahar/Yaz 2026, Launchmetrics Spotlight
Peki neden? Moda endüstrisi için kapsayıcılık yalnızca geçici bir pazarlama stratejisi miydi? Beden çeşitliliği birkaç sezonluk bir trend miydi? Bu soruların kesin bir yanıtı olmayabilir. Ancak değişimin sürdürülebilir olması, sadece markaların değil izleyicilerin, tüketicilerin ve endüstri içindeki profesyonellerin tutumu ile de yakından ilgili. Moda sektörünün toplumun yönünü de şekillendiren bir araç olma gücü var. Bu yüzden podyumlarda kimlerin yer aldığı, kimin görünür olduğu, yalnızca estetik değil politik bir mesele. Umarız ki bu geçici geri adım kalıcı bir dönüşe evrilmez ve umarız ki önümüzdeki sezonlarda podyumlar yeniden sadece zayıf değil çeşitli, gerçek ve kapsayıcı bedenlerle dolup taşar.
TD Medya Yalova sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.