İshak Paşa Sarayı’nın UNESCO yolculuğunda yeni adım
Osmanlı’nın Lale Devri’nde yapılan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İshak Paşa Sarayı’nın asıl listeye girebilmesi için alan yönetimi ve yönetim planı hazırlanıyor.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehnaz Eraslan Alıcıgüzel, iki asistanıyla birlikte İshak Paşa Sarayı’nın alan yönetimi ve yönetim planı taslağı üzerine çalışma başlattı. Üniversite bünyesindeki Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) kapsamında yürütülen proje, tamamlandığında ilgili kurumlarla paylaşılacak.
“UNESCO LİSTESİNE GİREBİLMEK İÇİN YÖNETİM PLANI ŞART”
İshak Paşa Sarayı’nın 2000 yılından bu yana UNESCO’nun geçici listesinde yer aldığını hatırlatan Doç. Dr. Alıcıgüzel, yapının asıl listeye alınabilmesi için alan yönetimi ve yönetim planının oluşturulması gerektiğini söyledi:
UNESCO, kültürel miras alanlarının ‘özgünlük’ ve ‘bütünlük’ değerlerine sahip olmasının yanı sıra bir yönetim planına da sahip olmasını şart koşuyor. Bu kriterleri karşılamayan alanların Dünya Miras Listesi’ne kabulü mümkün değil.
Alıcıgüzel, alan yönetiminin bir miras alanının sürdürülebilir biçimde korunabilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
“SARAY HENÜZ YÖNETİM PLANINA SAHİP DEĞİL”
Sarayın 2000 yılında geçici listeye alınmasına rağmen bugüne kadar resmi bir alan yönetim sistemi kurulmadığını belirten Alıcıgüzel, 2005 yılından itibaren UNESCO’nun bu planı zorunlu tuttuğunu ifade etti:
Eğer bir kültürel miras alanının yönetim planı yoksa UNESCO, bu alanı Dünya Miras Listesi’ne kabul etmiyor. Bizim amacımız, bu eksikliği gidermek ve gerekli süreci başlatmak.
ÜNİVERSİTE DESTEKLİ PROJE
Projede henüz başlangıç aşamasında olduklarını belirten Doç. Dr. Alıcıgüzel, şu anda saha gözlemleri yürüttüklerini ve ilgili kurumlarla görüşmelere başladıklarını söyledi:
Üç kişilik ekibimizle projeyi sürdürüyoruz. Alanın korunması ve sürdürülebilir turizmi için SWOT analizi yapacağız. Bu analizler sonucunda yönetim planının ana hatları ortaya çıkacak.
Alıcıgüzel, bu çalışmanın tamamlanmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve yerel yönetimlerin imzalayacağı bir protokolle sürecin resmiyet kazanabileceğini ifade etti.
“EKLEKTİK BİR MİMARİNİN EŞSİZ ÖRNEĞİ”
Sarayın tarihî ve mimari özelliklerine de değinen Alıcıgüzel, İshak Paşa Sarayı’nın Osmanlı ve Selçuklu mimari tekniklerini bir araya getiren nadir yapılardan biri olduğunu belirtti:
Yapıda barok ve rokoko tarzı bezemeler ile İran sanatının etkileri de görülüyor. Bu yönüyle eklektik yani farklı üslupları bir araya getiren bir mimariye sahip. UNESCO’nun aradığı özgünlük kriterlerinden biri de tam olarak budur.
Sarayın restorasyonuna ilişkin bazı eleştirilerin bulunduğunu da dile getiren Alıcıgüzel, tüm müdahalelere rağmen yapının özgünlüğünü büyük ölçüde koruduğunu söyledi.
“PROTOKOL SÜRECİ BAŞLATILIRSA UNESCO ADAYLIĞI GÜÇLENİR”
Alan yönetimi ve yönetim planının eksikliğinin sarayın sürdürülebilir biçimde korunmasını zorlaştırdığını vurgulayan Doç. Dr. Alıcıgüzel, şu çağrıda bulundu:
Bakanlığımız, valiliğimiz, üniversitemiz ya da belediyemiz arasında uygun bir protokol yapılarak sürecin bir an önce başlatılması gerekiyor. Bu adım atıldığında İshak Paşa Sarayı’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmesi çok daha mümkün hale gelecektir.
AĞRI’NIN KÜLTÜREL MİRASI
Doğubayazıt ilçesinde yer alan İshak Paşa Sarayı, 18. yüzyılda inşa edilen ve Osmanlı taş mimarisinin en dikkat çekici örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Yüzyıllardır bölgenin tarihine tanıklık eden saray, hem mimari zenginliği hem de tarihi kimliğiyle Türkiye’nin UNESCO adayları arasında özel bir yer tutuyor.
TD Medya Yalova sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.