Ümit Yenişehirli yazdı: İsrail’in kadim tarihinden

Ümit Yenişehirli, “İsrail’in kadim tarihinden: Hile, isyan şiddet ve hezimet” başlıktaki yeni yazısında, İsrail’in hile, isyan, şiddet ve hezimet dolu tarihini yaptığı araştırmanın ışığında gözler önüne serdi.

  • 11 Ekim 2025
  • 3 kez görüntülendi.
Ümit Yenişehirli yazdı: İsrail’in kadim tarihinden
REKLAM ALANI

Filistinlilere yönelik soykırımı tam iki yıl sürdüren İsrail, nihayet dizginlenebildi. Şimdi barış sürecinin nasıl gelişeceği büyük ölçüde İsrail’in tutumuna bağlı görünüyor. İsrail devleti ve ona yetki veren İsrail halkının, Yahudi toplumunun, yeni dönemde nasıl davranacağı ise muamma. Tarih boyunca bu tip anlaşmalarda hemen her defasında sözünü çiğneyen, maraza çıkartan ve günün sonunda aslında “büyük kaybeden”e dönüşen ise daima Yahudi toplumları olmuştu.

ANTİK YAHUDİLİĞİN KISIR DÖNGÜSÜ: ÖNCE İSYAN, ÇATIŞMA SONRA ZORAKİ BARIŞ

Tarih boyunca Yahudi topluluklarının yaşadığı çatışmaların sonuçları, genellikle bağımsız bir devletin devamlılığı yerine, sürgün, farklı imparatorluklara tâbi olma ve yıkım şeklinde gerçeklemişti. Modern İsrail devletinin kuruluşundan önceki antik dönemlerde; İsrail, Yahuda ve Haşmoni krallıkları ile diğer bazı devlet organizasyonları; çatışmacı politikaları nedeniyle yabancı devletlerle sık sık sorunlar yaşıyor, bir süre sonra da ülke istila ve kıyıma uğruyordu.

REKLAM ALANI

Yine Yahudi toplulukları, bir devlete sahip olmadıkları zamanlarda da hâkimiyeti altında bulundukları devletin otoritesine sıklıkla isyan ettiklerinden yine sert müdahalelere maruz kalmaktaydılar. Sonuçta da neredeyse hemen her zaman; askeri bir yenilgi, fetih, boyun eğme veya Yahudiler aleyhine siyasi bir anlaşma gündeme gelmekteydi. Antik Yahudi devletleri, çoğunlukla Asur, Babil, Pers, Helenistik Krallıklar ve Roma gibi büyük imparatorluklarla mücadele etmişti.

ASUR KRALLIĞINA İHANET EDİNCE…

Asurlular bölgede büyürken, zaman içerisinde Kuzey İsrail Krallığı ile sorunlar yaşanmaya başlamıştı. Bunda, anlaşmaya bağlanmış olmasına rağmen, Yahudi devletinin Asurlulara verilecek vergileri ödememesi etkili olmuştu. Bununla da yetinmeyen Kuzey İsrail Krallığı, Asur’un en büyük düşmanlarından birisi olan Mısır ile yakın ilişkilere girip, gizli ittifaklarla Asurluların aleyhine politikalar izlemeye başlamıştı.

Sonunda Asur Krallığı’nın sabrı taşacak ve M.Ö. 722 yılında İsrail Krallığı, sonu sürgünle bitecek büyük bir kıyıma maruz kalacaktı. Antik Yahudi ilahiyatında önemli bir yer tutan “On Kayıp Kabile Sürgünü” efsanesi, Asurluların bu çok sert istila ve yurttan çıkartma operasyonu ve tapınak yıkımıyla ortaya çıkmıştı.

Samiriye merkezli Kuzey İsrail Krallığı’nın Asur İmparatorluğu tarafından yıkılıp, halkının büyük bir kısmının sürgün edilmesinden sonra, güneyde bulunan Kudüs merkezli Yahuda Krallığı da bir önceki Yahudi devleti gibi samimiyetsizlik ve isyan yüklü bir politika tutturmuştu. Yahudi krallar, “vasal” (Daha güçlü bir devletin koruması altına girme) bir devlet kimliğiyle Babil’e karşı taahhütleri olmasına rağmen, yine gizliden gizliye arkadan iş çevirerek, Mısır ile ortaklaşa bu defa da Babil aleyhine girişimlerde bulunmuşlardı. Yahudi yöneticiler ayrıca, vergilerle ilgili sık sık isyan çıkartılmasına da ön ayak olmaktaydılar.

Bu devlet aynı zamanda, – tıpkı bugün İsrail’in yaptığı gibi – tahrif edilmiş Tevrat’a atıflarla güncel politikaları belirleme çabası içindeydi. Yahuda Krallığı yöneticileri bu çerçevede, kayıp kabileler mitini işlemiş, Yahudilerin tek temsilcisi olduklarını, bu doğrultuda da belli ayrıcalıklara sahip olmaları gerektiğini ileri sürmüşlerdi.

HELEN KRALLARINA KARŞI DA OYUN ÇEVİRDİLER

Bu isyanların ardından devletsiz kalan Yahudiler, Helen krallarının tanıdığı bazı haklarla belirlenen bir bölgedeki eyalet sınırları içinde yaşamaya başlamışlardı. Büyük İskender’in Grek hâkimiyetini yaygınlaştırmasının ardından onun generalleri tarafından kurulan Helenistik krallıklardan biri olan Seleukos Krallığı, himayesindeki Yahudileri önceleri ibadetlerinde serbest bırakmışlardı. Ancak Helen yöneticiler, Yahudiler rahat durmayınca, onların ibadetlerini yasaklamaya, baskı ve işkence yapmaya başlamışlardı.

Büyük ekonomik güç ve siyasi nüfuz elde etmeye yarayan baş hahamlık makamı için hahamların birbirine kumpaslar kurmaları, halkı bölmeleri gibi tutumları da bölgenin istikrarını bozmaktaydı. Baş hahamlık için Yahudi siyasi önderlerle işbirliği yapan din adamları, yolsuzluk ve rüşvete batmışlar, kendilerine bağlı küçük çeteler oluşturmuşlardı. Toplumu provoke ve terörize eden bu gruplar, Helen krallara vergi ödenmemesi için halkı kışkırtıyordu.

MATATYAHU, KOMŞULARININ TOPRAKLARINI GASP ETTİ

Bu itaatsizliğin ardından da isyan başlamıştı. Tarihe, Makabi İsyanı olarak geçen bu kalkışma bu defa Yahudilerin zaferiyle sonuçlanmış ve Haşmonayim Yahudi Krallığı kurulmuştu. Matatyahu ailesi tarafından kurulan bu devlet, kısa sürede komşu ülkeler için bir tehdit haline gelmişti. Yahudi krallığı, bulduğu her fırsatta komşularına saldırıp topraklarını genişletmeye başlamıştı. Bu devlet, saldırgan tutumundan dolayı kısa sürede bölge milletlerinin nefretini toplamış, komşu ülkelerin idarecileri de Yahudi devletini ortadan kaldırmak için fırsat kollamaya başlamışlardı.

ROMALILAR SON YAHUDİ DEVLETİNİ ORTADAN KALDIRMIŞTI

Bütün bu olumsuz politikaların sonucunda Haşmonayim Krallığı, yaklaşık 80 yılın sonunda, önce bölünme yaşamış, M.S. 66-73 yılları arasında da Romalılar karşısında mutlak bir yenilgiye uğrayarak ortadan kalkmıştı. Romalıların saldırılarında Kudüs ve İkinci Tapınak – Bugün bilinen o duvar haricinde – tamamen yıkılmıştı. Yahudiler, M.S. 135’te Bar Kohba İsyanı’na kalkışmışlarsa da Romalılar karşısında bir kez daha büyük bir yenilgi ve yıkım yaşamışlardı. Yahudi topluluğu bu krallığı da kaybedince, 1948 yılında İsrail devleti kuruluncaya kadar bir daha devlet sahibi olamamıştı.

PEYGAMBERLER: TEVHİD İNANCINDAN UZAKLAŞTIĞINIZ İÇİN…

Antik çağlardan Hz. İsa sonrasına kadar geçen dönemde Yahudilere gelen çok sayıda Peygamber ise Yahudi halklarının yaşadığı kıyım ve sürgünlerin, İsrail ve Yahuda krallıklarının yıkılmasının sebebini, tevhid inancından uzaklaşma ile yabancı tanrıları temsil ettiğine inanılan putlara tapılmasına bağlamıştı.

– Encyclopaedia Judaica, The Jewish Encyclopedia ve TDV İslam Ansiklopedisi


TD Medya Yalova sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bir Cevap Yazın

TD Medya Yalova sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin